Wednesday, October 15, 2008

VENEDİK










Son zamanlarda bloguma yazdıklarımın gerçeği yansıtmadığı üzerine eleştiriler almaya başladım. Bu eleştirilere kısmen katılsam da genelde kıskançlık olarak algılıyorum. Çoğu olayda yanımda şahitlerim de oluyor. Bahsettiğim çoğu olayı tek başıma yaşamamış oluyorum genelde. Bu da gerçeği yansıttığının garantisidir. Bu gezimde de yanımda ablam ve Gözde vardı. Asıl soru şudur ki ne derece yansıtıyor? Şimdi sizlerle Venedik’te başıma gelenleri paylaşacağım. Karar sizin.

Eylül sonunda ünlü Venedik şehrine gittim. Ne kadar garip bir şehir.Suların altında olduğu falan doğru da asıl saçma tarafı her tarafın beton olması. Venedik’te hiç toprak görmedim desem yeridir. Sadece saksılarda bir miktar toprağa rastlasım. Bana asıl acayip gelen bu oldu. Toprak olmayınca insan bir garip oluyor...Tabi kedi değiliz, yani beton bizde çok da stres yaratmaz ama yine de insan arıyor etrafında. Ben kafayı buna takmış toprak aramak için bakınırken önce bir dönerci buldum, ardından da “Eyes wide shut” filminin kostümlerini hazırlayan ünlü Venedik maskecisini. Bir çok maskeci vardı ama filmin maskelerini hazırlayan yerin hayatımda ayrı bir yeri olacak. Neden mİ?

Şansa bakınız ki bizim Venedik’i ziyaret ettiğimiz hafta sonu “Eyes wide shut” ekibi de Venedik’e gelmiş. Biz kendi halimizde dükkandaki maskelere bakıp, birini çıkarıp birini denerken dükkanda gözüme 1.80 cm boylarında sarı-kızıl saçlı bir kadın takıldı. Kadının yüzünü göremediğim için sadece vücuduna bakarak yorum yapıyordum içimden...”Güzel kadın!” Bir kaç saniye içerisinde yanındaki güdüğü de farketmem uzun sürmedi. İçimden yine o klasik ilişki yarumu geçti: “Tipsize bak ya! Taş gibi hatunla” Sonra bu arkadaşlar şaraplarından yudumlayıp fotoğraflar çektiriyorlardı. Ben de dedim içimden “İnceden yanaşayım, bedava şarap olabilir”. Yanlarına gidince biraz sallamaz tavırlarla bana baktılar. Yalnız ufaktan da tedirgindiler. Tedirginliklerinin sebebini sonradan anladım. Bu adam neden bizim gibi ünlüleri görüp şaşırmıyor tedirginliğiymiş o...Biraz daha yaklaşınca tanıdım ben bunları...Tanımamla elim ayağım birbirine dolaştı. O taş gibi hatun Nicole Kidman çıkmasın mı? Yanındaki bücür de Tom Cruise değil miymiş? Bi de Stanley Kubrick ve adını hatırlayamadığım kostümcü vs... Hemen Stanley ve Tom’u pas geçip Nicole’le konuşmaya giriştim. Ama nerede arkadaş! Dilim dolandı kaldı. “I am a student of master of science in civil engineering” falan gibi bişeyler dedim. Onu da Nicole fazla sallamadı ama Tom oradan Science’ı duyunca hemen ilgilenmeye başladı benimle. “I am also interested in science” falan dedi. Ya bücür geri dursa iyi olacaktı çünkü beni çekti aldı gruptan kenara. Başladı anlatmaya. Tarikat falan işleri. “Ben cumhuriyet çocuğuyum” falan dediysem de dinlemedi. Nicole de o işlerde mi çok merak ediyordum içten içe ama lafı oraya getiremedim bir türlü. Bu arada ufaktan şaraba devam ettik. İçtikçe açıldı. Nicole’dan bu işler yüzünden ayrılmışlar. Filmin 2.sini çekmeyi düşünüyorlarmış aynı ekiple. Hem de İtalya’yı çok seviyorlarmış. Brad Pitt ve George Clooney’in Como’daki evinde takılıyorlarmış arada falan. Güdük müdük ama ünlü adam! “Muhabbet baydı hacı, ben kaçıyorum da” denmiyor ki ünlü adama. Orada 1 saat kadar sayın Tom Cruise ile muhabbet etmişiz. Onların otele dönmeleri gerekti. Benim de gezecek bir kaç yerim daha vardı, “Eyvallah” deyip ayrıldık. Yalnız bir şey dikkatimi çekti tam çıkarken Nicole bana bakıp hafif güldü gibi geldi. Ben utanıp başımı yere eğdim,Anadolu çocuğuyuz biz.

Tom iyi adamdı. Sonradan çok pişman oldum bi numarasını falan alsaydım diye. Lazım olur, bir filmde falan bir kare görünsem bile bana yeterdi. Gerçi ben ilkokulda spor koluna girerdim hep. Bok vardı girmedim o tiyatro koluna. O zaman kendime daha bi fazla güvenirdim. Neyse, zaten başrolü verecek halleri yok ya! Alt tarafı figüranlık. O da olmaz bu satten sonra, bi numara bile isteyemedim. Yapamadığım şeylere pişman olmak ne kötü.Oysa iste işte numarayı. Vermezse onun ayıbı. İçim içimi yemezdi böyle. Gerçi ben bu filmi kulaktan dolma biliyorum. İzlemişliğim yok. Sonradan arkadaşlar: “Hayırlı olmuş abi,filmde çıplak,erotik sahne çok” dediler ama beni teselli için sanırım. Suratta maske olduktan sonra...

İşte hayat, bazı fırsatlar kırk yılda bir geliyor, değerlendiremeyince göz göre göre kaçıp gidiyor. Gidip görmüş olduk Venedik’i. Şehirden bahsetmek istemiyorum. Moralim bozuldu. Su,turist, gondol. Döndükten sonra 3 gün kimseyle konuşmadım. Alışınca şöhretliye sıradan insanlarla takılmak zor oldu tabi. Kötü bişey oldu sanmış arkadaşlar. Sonradan alıştım normal insanlara tekrar.

2. filmle ilgili spoiler vermeyeceğim ama 2010 sonlarında hazır olacağını söylediler. Tom bünye zayıf olduğundan az içince her şeyi anlattı. Söz verdim kendisine. Ona verdiğim sözü tutmazdım belki de Nicole’un emekler de yanacak şimdi açıklarsam.

Okul da açıldı bir taraftan. Güzel başladı, güzel bir eğitim-öğretim yılı olsun.

Kalın sağlıcakla...

5 comments:

NeReYe said...

Bakiyorum siz orda tekmili eyes wide shut cevirmissiniz.
Bu arada seyyahlarin mubalaga hakki saklidir - misal evliya celebi, abartmasiyla meshurdur ama keyifle okuruz, sikayetimiz yoktur.
Bizim icin tek zorluk, burada hem isleri yetistir hem bloglari takip et;)

ovgu said...
This comment has been removed by the author.
ovgu said...

Ozan uyardı:
In 1999, four days after screening a final cut of Eyes Wide Shut for his family, the lead actor and actress, and Warner Brothers executives, the seventy-year-old director died of a heart attack in his sleep. He was buried next to his favorite tree in Childwickbury Manor, Hertfordshire, England, U.K.[25]

O adam ondan öyle şaşkın bakmış, meğer o Martin Scorsese imiş. Kubrick ölmüş...

Anonymous said...

heh ben de onu dicektim, hikayenin her yeri doğru da, abi stanley öldü be! :)

az kaldı inanıyodum :)

Alper said...

abi övgünün hikayeleri ölüyü diriltir, bence hikayenin orası da doğrudur. Bizler inandik siz de inanin.