Wednesday, September 15, 2010

Mehter


Geldiler...Ours boys did it! Mehter takımı Milano'nun en gözde mekanlarında salına salına yürüdü, bağıra bağıra öttürdü. Ben daha önce mehteri sadece internet ortamında görmüştüm, canlısı müzik festivalineymiş. Aslına bakarsanız halkın ilgisi beklediğimden fazlaydı. Dünyanın en eski askeri bandosu olmasının ve belki bazı batılı klasik müzik bestecilerini etkilemiş olmalarının da kalabalıkta etkisi olmuştur. Mehteran uluslararası müzik festivalinin "Focus Turchia" kısmı altında sahne aldı. Gündüz sokakta şov yaptılar, akşam da tiyatro salonunda...Akşamki şova bilet bulamadık ama oradaki performans sokaktan daha etkileyici olmuş. Bir daha fırsat bulursam salon performanslarını izlemek istiyorum zira sokakta sadece 2 kere üflemelilerle solo attılar ve çok başarılılardı. Salonda eminim daha artistik hareketler olmuştur.

İlk gözlemim, çok mobilize bir takım olması. Yürüyüş düzeninden, yuvarlak meydan modeline geçmeleri sadece 30 saniye sürüyor. Tersi de aynı sürede. Dahası yürüyerek çaldıklarında performans kaybı olmuyor, bunu yapabilecek müzisyen azdır kanımca. Gerçi yürürken çalmak için dizayn edilmiş bir birlik ama yine de şaşırtıcı. Benim katıldığım etkinlikte maksimum 3-4 km yürünmüştür, adamlar zamanında İstanbul'dan Viyana'ya yürümüş ama yine de taktir ettim. Anlamadığım bir bıyık takıntısı vardı, o da sanırım şartmış. Herkeste bir bıyıklar, bir bıyıklar. Olmayanlar da takma bıyık kullanmış...En çok etkilendiğim nokta ise sesi duyanın adamların peşine takılması ve peşlerinden koşturan kitlenin kartopu gibi büyümesi. İnanın millet peşlerinden koşmak için acayip gayret ediyordu, meydanda durup yuvarlak olduklarında da hemen yuvarlak olup etraflarını sarıyorlardı. Adeta bir cazibe merkezi...Sonra tekrar yürüyüş düzenine geçilip yüründüğünde de millet arkalarından koşturuyordu. Zamanında gaza gelip, arkalarına takılıp fethe giden olmuştur sanırsam...

Bir de bu yürüyüşü tutmuşlar Katolik camiasının en büyük kiliselerinden birinin önünde yapmışlar. Yıllarca varmak isteyip varamadığımız noktalara kültür-sanat ayağına gelmemiz bile çok ilginçti. Yıllarca çocukları yaramazlık yaptığında "Türkler gelir" şeklinde korkutulan insanlardan bahsettiğimiz düşünülürse konsept bana ilginç geldi. Hele ki olaydan haberi olmayanların karşıdan gelen mehteran ve peşine takılmış yüzlerce kişiyi görüp aptalladığı anlar var ki, pek bi güldüm. Bu adamlar bize göre daha bi pis şaşırıyolar. Hayatları daha standart ve rutin olduğu için sanırsam. Olaya biraz bizim tarafımızdan bakarsak Yunan askeri bandosunun Ayasofya etrafında görülmesi gibi bir şey...Dedikodusu bile doldurur bizim milleti...

Zaten yine ne olur ne olmaz İtalyan polisi mehteranın etrafını sarmış, tatsızlık olmasın diye kanımca. Şimdi videolarda, fotolarda göreceğiniz bıyıklı yeniçeri abi çekse kılıcı, 3-5 metre yanındaki kiliseye dalsa, peşinden Türkler ve tüm müslüman camia (ki bayramın ilk günüydü etkinlik) galeyana gelse...Hep kontrol altındaydı bizim çocuklar. Ben de böyle yol kenarındaki polislere falan fırsat buldukça atar yaptım, üstlerine falan yürüdüm. Beni oturma izni alacağım zaman yalnız yakalayınca artizlik yapan adamlar, arkamda yeniçerileri görünce nasıl pustular, nasıl pustular... Bir kaçı ters ters baktı ama "geribas" dedim -ki bu lafı hep etmek istemiştim bu güne nasipmiş- hemen tırstılar.

Sonra şov bitti, mehter anında otobüse binip kayboldu. Ben de eve kaçtım. Artizlik yaptığımız adamlar aklımızı almasın tenhada...


Enhanced by Zemanta

No comments: