Thursday, October 8, 2015

Deldin Böğrümü Yaman Nobel, Güzel Nobel

Bugün Aziz Sancar Hoca'nın başarısı her yerde. Gören de sanır ki yıllardır Aziz Hoca'dan Nobel haberi bekliyorduk da sonunda beklenen haberi aldık. Bu ülkenin en stratejik noktalarındaki adamlar bile hocanın adını bizimle aynı anda duymadıysa ben de bir şey bilmiyorum. Ardından tebrikler, telefonlar, yakın zamanda belgeseller vb göreceğiz. Yurt içi-dışı sallıyorum ama çok fazla önemli bilim insanımız vardır şu anda. En az bir tanesinin Türkiye'ye dönüşündeki aptallıkları bildiğim için çok rahat sallıyorum. Adam Ivy League okullarından birisinde  beyin elektroniği çalışıyordu, Türkiye'de ''O bizde yok Calculus yirmin yeğenim?'' dediler. Neyse, kendisini bu inanılmaz başarısından dolayı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum. Sonuçta Pakistanlı Abdus Salam Hoca'nın 1979'da Fizik Nobel'ini aldığını duyduğumdan beri içimde bir eziklik yok değildi. O konu hallolmuş oldu.

Uzun süredir, kendimin de içerisinde bulunduğum 30-45 arası çok verimli olduğunu düşündüğüm yaşlarda ne kadar boş-beleş işlerle uğraştığımızı düşünüyordum. Verimlilik kavramını en kısa sürede maksimum karlılığa indirgemiş durumdayız peki ya insanımızdan maksimum yararı (sadece maddi değil) alma kısmı ne olacak? Yerelde çok önemli ama globalde incir çekirdeğini doldurmaz mevzularla kaç yıl daha geçirebiliriz bilemiyorum.  Yanı çok değil, 20 seneye kuraklık çekecek bu ülkede twitter takip etmekten embesile döndük ki bu da embesil olmayanlarımızın daha çok yaptığı bir şey. 

Kişisel kariyerime bazen dönüp baktığımda bir gece barda Kolombiyalı bi arkadaşımla tekila içerken bana bir şirket adı söyledi. Ertesi gün başvuru yapıp kabul aldığım şirket dünyanın en büyük ve en yaratıcı petrol servis şirketiydi. Şu an ancak idrak etmeye başladım ki bazı lokasyonlarda istekli, çalışkan, iyi-kötü biraz donanımı olan birisi için Tanrı yürü ya kulum deyiveriyor. Daha önemlisi özellikle Hollanda'da çakallık-çukallık yapmayan adam devamlı rahat ediyor, adeta sistem dürüstlüğü ve açık sözlülüğü devamlı ödüllendiriyor. İşte verimlilik budur kardeş, ötesi laf-ü güzaf. 

Bakıyorum insanların ülkemizde kalabalıktan sıyrılmak için debelenişine, sanırsın ki bu kadar debelenmenin sonunda dünyanın karbon emisyonu sorununu çözecez, nesli tükenen hayvanları kurtaracaz ya da uzaya koloni kuracaz. Alt tarafı sabah uyanıp gidecek, akşam da dönüp maaş alacak bi meşgale arıyoruz.

Vallahi ne yalan söyleyeyim, ben Aziz Hoca Nobel'i aldığı için TV'nin karşısına geçip ellerimi başımın arasına alıp, düşündüm. Sırıtan spikerlere inat kalan milyonlarımıza acıdım. Bu kadar didinip hiç bir zaman ne kadar iyi olduğunu farketmesine izin verilmeyenlere. Ha demiyorum ki herkes optimum kariyerine ulaşır başka yerde. Ama en azından hayalleri peşinde gider, kendisine bi çok kez 2. hatta 3. şans verilir. Bu ülkede kaç kere bir sınavı, bir seneyi, bir işi harcama lüksünüz oldu?

Şimdi sırada ABD'de sivrilen bir başka hoca var. Daron Acemoğlu eli kulağındadır ekonomide nobeli alacak. O gün geldiğinde biz yine günlük hayatını idame ettirmeye çalışanlar ve bir şey başarmak için herkesten iyi olması gerektiğine inananlar olarak onu da gözyaşlarıyla alkışlayacağız. Oysa bu hocanın da çalışması tam olarak Türkiye'nin neden Afrika-Orta Doğu ülkesi olmaya gidişini anlatıyor. Anlayacağınız, bir terörist nobele koşuyor.


No comments: