Son yazidan sonra Tukiye'de guzel isler yaptim, az biraz gaz da cikarttik. Donuste beni almaya gelecek helikopter bozulunca gemiyle karaya ciktim. Almanyaya gelip ofis islerini hallettikten 2 gun sonra tekrar tatil icin Turkiye'ye dondum. Tatil'de Izmir'de buyukleri ziyarete gitmisken bir arkadasimin orada oldugunu farkettim. Sans eseri onlar da Guney'e akiyorlarmis, atladim gittim. Zaten hayatim bir kucuk valiz degil mi benim? Yol uzerinde de Libya'ya transferimi ogrendim, umursamadim fazla. Bu isin icinde her yer var sonucta.
Cok efsane bir gezi yaptik Foca, Didim, Bodrum, Datca, Marmaris, Koycegiz, Kalkan, Kas, Antalya belli basli sehirler oldu ve aralarda da bir kac plaj gorduk. Ne guzel bir yer bu bizim vatan arkadas, inanilir gibi degil. Yurt disini gordukce ulkenin guzelligini ve bu guzelligi umursamayisimizi daha iyi anliyorum.
Derken tatil bitti Almanya'ya geldim. Tatil yazayim diyordum ama Libya isi cikinca Almanya yazmaya karar verdim.
Hazirliklari tamamladim, simdi kagit islerini bitirmek icin Turkiye'ye geri gidecegim. Almanya'ya elveda deme vakti geldi. Valizi toplamam sadece 53 dakika surdu. Neredeyse bir yili bir saattten az bir zamanda toparladim. Son kez bi yuruyus yaptim etrafta. Duygularimi tarttim, fazla bir sey hissetmiyorum. Almanlari da tam cozmustum, sanirim anladilar ve beni yollamaya karar verdiler.
Simdi size ovgutto farkiyla "Almanlar'in sizden bir istekte bulunmasini nasil bertaraf edersiniz" tiyosu verecegim. Bilindigi gibi Alman'lar tutumlulukla pintilik arasindaki ince cizgide dansederler. Simdi bunlardan ikisi benden pulbiber istemisti. Alanya denen kucuk Alman sehrine gidip gelirken ogrenmisler. Daha onceden de baska bir tanesi Antakya biberi istemisti. Her gidisimde Almanlar bir seyler siparis etmeye dadanacak diye bir formul dusundum ve buldum. Adamlar'dan pulbiberlerin parasini almadim. O Almanlar'in mekanizma oyle bir dagildi ki bu olay karsisinda anlatamam. Adama hayatinda aile arasi Krismis kutlamasi ve dogum gunu disinda hediye alinmamis. Bana borclandilar ama borclanmak istemediler, ote yandan pintilik motorlari bedava urun aldigindan dolayi sevinc hormonu basti, ayni zamanda ezberleri bozuldu...vb. O "para istemez" dedigim anda beyin noronlarina asiri yuklenme oldu ve yuz kaslarini kontrol edemeyip Jim Carrey-Ahmet Kural arasi bir forma girdiler. Ama Almanlar'i asil bozan bildikleri-alistiklari duzen disinda ezber bozan bir cikisla karsilasmalariydi. Almanlar'in en gicik oldugu sey duzenlerinin ve aliskanliklarinin hicesayilmasidir. Bu duzen disinda yasayanlara fenalik edebilirler. Soyle bir gecen yuzyilin ortalarina gidersek ne demek istedigim anlasilir. Velhasilkelam, simdi adamlar bana hem borclu hissettikleri icin iyi davraniyorlar, hem Turkler yuce gonullu diyorlar hem de ayni hadiseyle karsilasmamak icin benden hic bir sey talep edemiyorlar.
Misal bi ev arkadasim var. Banyonun camini devamli acik tutuyor, ve isiticiyi kapatiyor. Ben de her defasinda cami kapatip isiticiyi aciyorum. Su an bu mucadelenin 2. haftasina girdik. Zaten evde de karsilasmamaya ozen gosteriyoruz. Buzdolabinda da onun sosislerine karsilik benim sucuklarim savasi var. Su an duzeni bozuldugu icin cildirdigina eminim, geceleri kapimi iceriden kilitliyorum. Adam sonucta Alman. Bizde mesela "namusumla oynadin" raconu vardir onlarda da "duzenimle oynadin" raconu var gibi ve ben adamin duzeninin icine eden gocmenim su anda. Hic selam vermemeler, gulmemeler...Eski ben olsam belki takardim, yakinlasmaya calisirdim ama biz de artik cok insalar tanimisiz, yuregimizi yalnizlikla bilemisiz, Nihat Dogan style bir yasami secmisiz. Iste Alman dedigimiz insan tipi ortalama olarak budur. Siz o Erasmuslar'a gelen, Turkiye asigi Almanlar'i baz almayin. Ben oilfieldin icinden, dumduz Almanlar'dan bahsediyorum. Sonucta biz de klasik Turk'u temsil etmiyoruz cogu zaman.
He son bir not, Alman'ya gozumde asla bir Italya olmayacak. Misal Almanya'da bile Italyan restoranlarinda, bar ve kafelerinde saatlerce oturup Italyanlarla lak lak ettim ama hayatimin geri kalaninda bir Alman'la boyle bir diyalogum olacagini sanmiyorum. Daha da gelmem mecbur kalmazsam bu diyarlara.
Simdi Almanlar'i cozmenin hakli gururuyle ceketimi alip cikiyorum...TSCHUSS!
Cok efsane bir gezi yaptik Foca, Didim, Bodrum, Datca, Marmaris, Koycegiz, Kalkan, Kas, Antalya belli basli sehirler oldu ve aralarda da bir kac plaj gorduk. Ne guzel bir yer bu bizim vatan arkadas, inanilir gibi degil. Yurt disini gordukce ulkenin guzelligini ve bu guzelligi umursamayisimizi daha iyi anliyorum.
Derken tatil bitti Almanya'ya geldim. Tatil yazayim diyordum ama Libya isi cikinca Almanya yazmaya karar verdim.
Hazirliklari tamamladim, simdi kagit islerini bitirmek icin Turkiye'ye geri gidecegim. Almanya'ya elveda deme vakti geldi. Valizi toplamam sadece 53 dakika surdu. Neredeyse bir yili bir saattten az bir zamanda toparladim. Son kez bi yuruyus yaptim etrafta. Duygularimi tarttim, fazla bir sey hissetmiyorum. Almanlari da tam cozmustum, sanirim anladilar ve beni yollamaya karar verdiler.
Simdi size ovgutto farkiyla "Almanlar'in sizden bir istekte bulunmasini nasil bertaraf edersiniz" tiyosu verecegim. Bilindigi gibi Alman'lar tutumlulukla pintilik arasindaki ince cizgide dansederler. Simdi bunlardan ikisi benden pulbiber istemisti. Alanya denen kucuk Alman sehrine gidip gelirken ogrenmisler. Daha onceden de baska bir tanesi Antakya biberi istemisti. Her gidisimde Almanlar bir seyler siparis etmeye dadanacak diye bir formul dusundum ve buldum. Adamlar'dan pulbiberlerin parasini almadim. O Almanlar'in mekanizma oyle bir dagildi ki bu olay karsisinda anlatamam. Adama hayatinda aile arasi Krismis kutlamasi ve dogum gunu disinda hediye alinmamis. Bana borclandilar ama borclanmak istemediler, ote yandan pintilik motorlari bedava urun aldigindan dolayi sevinc hormonu basti, ayni zamanda ezberleri bozuldu...vb. O "para istemez" dedigim anda beyin noronlarina asiri yuklenme oldu ve yuz kaslarini kontrol edemeyip Jim Carrey-Ahmet Kural arasi bir forma girdiler. Ama Almanlar'i asil bozan bildikleri-alistiklari duzen disinda ezber bozan bir cikisla karsilasmalariydi. Almanlar'in en gicik oldugu sey duzenlerinin ve aliskanliklarinin hicesayilmasidir. Bu duzen disinda yasayanlara fenalik edebilirler. Soyle bir gecen yuzyilin ortalarina gidersek ne demek istedigim anlasilir. Velhasilkelam, simdi adamlar bana hem borclu hissettikleri icin iyi davraniyorlar, hem Turkler yuce gonullu diyorlar hem de ayni hadiseyle karsilasmamak icin benden hic bir sey talep edemiyorlar.
Misal bi ev arkadasim var. Banyonun camini devamli acik tutuyor, ve isiticiyi kapatiyor. Ben de her defasinda cami kapatip isiticiyi aciyorum. Su an bu mucadelenin 2. haftasina girdik. Zaten evde de karsilasmamaya ozen gosteriyoruz. Buzdolabinda da onun sosislerine karsilik benim sucuklarim savasi var. Su an duzeni bozuldugu icin cildirdigina eminim, geceleri kapimi iceriden kilitliyorum. Adam sonucta Alman. Bizde mesela "namusumla oynadin" raconu vardir onlarda da "duzenimle oynadin" raconu var gibi ve ben adamin duzeninin icine eden gocmenim su anda. Hic selam vermemeler, gulmemeler...Eski ben olsam belki takardim, yakinlasmaya calisirdim ama biz de artik cok insalar tanimisiz, yuregimizi yalnizlikla bilemisiz, Nihat Dogan style bir yasami secmisiz. Iste Alman dedigimiz insan tipi ortalama olarak budur. Siz o Erasmuslar'a gelen, Turkiye asigi Almanlar'i baz almayin. Ben oilfieldin icinden, dumduz Almanlar'dan bahsediyorum. Sonucta biz de klasik Turk'u temsil etmiyoruz cogu zaman.
He son bir not, Alman'ya gozumde asla bir Italya olmayacak. Misal Almanya'da bile Italyan restoranlarinda, bar ve kafelerinde saatlerce oturup Italyanlarla lak lak ettim ama hayatimin geri kalaninda bir Alman'la boyle bir diyalogum olacagini sanmiyorum. Daha da gelmem mecbur kalmazsam bu diyarlara.
Simdi Almanlar'i cozmenin hakli gururuyle ceketimi alip cikiyorum...TSCHUSS!