Image by markcoatsworth via Flickr
Hiç tahmin etmezdim salon dolusu adamın ABD, Canada ve Avrupa’da “Muhammed” diye bağıracağını. Durumu bilmeden gitmiş olunsa konsere, salonu böyle duysa insan, salavat getirir hic kuskusuz. Halbuki paniğe yer yoktur, olayda bir gariplik de yoktur, salon Muhammed Suiçmez için tezahürat etmektedir... Muhammed tam anlamıyla “technical death metal” tarzının dünya çabında ünlü, efsane bir ismidir. Karlsruhe (Almanya) doğumlu olup, ailesi Trabzon Sürmene’den göçmüştür. 10 yaşında metal müzik dinlemeye başlamış ve gitar çalma fikri kafasına ilk kez bu yıllarda girmiştir. 14 yaşında ebeveynlerinden gizleyerek aldığı ilk gitarı babası tarafından parçalanmıştır. Büyük ihtimalle Muhammed’den beklenen fazla asimile olmadan, geçimini sağlayacağı bir iş yapması olacağından bu tepki de çok anlaşılmaz değildir. Belki bugün Almanya’da değişik alanlarda başarıyı yakalayan Türkler olması nedeniyle, aileler çocuklarının alternatif alanlara yönelmesine de bu kadar agrasif bakmıyorlardır 3. ve 4. jenerasyon için. Ancak belli ki 2. Jenerasyon biraz zorluk çekmiş. Daha sonra Muhammed yılmamış, bir kez daha gitar almış ve kursa gitmeden evde gizli bir şekilde gitar çalmaya başlamış, geliştirmiştir. 17 yaşında sözleri ve müzikleri kendisine ait olan ilk demosunu kaydetmiştir. Burdan sonra da alıp yürümüştür bizim uşak. Grubu Necrophagist camianın bilinen gruplarından olmuştur, konserden konsere coşturmuştur.
Bu arada da babası 3 saat gitar çalıştığını anlamasın diye makina mühendisliğini de bitirmiş ve müzisyen sıfatının yanına mühendisliğini de eklemiştir. Hatta müzik yorumcuları yaptığı müzikteki kompleks nota dizilimlerini Muhammed’in derin analitik ve matematik bilgisine dayandırmaktadırlar. Yine de babasının tutumu kendisi için avantaj olmuş sanki. Yoksa sadece müzisyen olsa, bu kadar kompleks dizilimleri yazamayabilirdi. Bu kadar teknik bir müziği, içten ve duygulu çalabilmesi de bana sorarsanız biraz doğu kültüründen nasiplenmesindendir. Zaten gerek röportajlarda sigara içişiyle, gerek metalciyim o zaman sakalım olsun, saçım olsun trıvırılarına girmeyişiyle de tam bir gönül adamı izlenimi verdi bana Muhammed.
Image by markcoatsworth via Flickr
Dahası alanında dünyanın en iyi gitaristlerden birisi olduğu için Ibanez, Xiphos adıyla kendisine gitarlar üretmiştir.
Geçen senelerde İtalyan metalciler bana bu arkadaştan bahsetmeye çalışmışlardı da ben bu İtalyanlar’ın kafası karışık falan demiştim. Çünkü onlar olayı açıklayamamışlardı. Şimdi bizim bir arkadaş bu gence dikkat çekti, izledim, dinledim, sizlerle kısaca paylaştım.
Ne faydası olur bilmem ama içimizden birine İbanez gitar yapmış, müziğinde zirveye çıkmış. Bunun bilinmesinde fayda var gibi geldi. Baktım youtube’de her Türk ile ilgili videonun altına küfürlü yorumlar düzen yabancılar da Muhammed videolarına pek dadanmamışlar. Belli ki adam işini çok iyi yaptığından bok atacak yürek olmuyor millette. Ayrıca öyle fanları var ki en olumsuz yorum olan “İngilizcesi kötü” veya “sigara içiyor” gibi yorumlara bile kükremişler: “İngilizce adamın 3. Dili”, “İçer tabi, adam Türk” demişlerdir.
Buyurun Muhammed video ve röportajlarına...
Röportaj-2
No comments:
Post a Comment