Herkes bir heves Küba'ya gider devrim görmeye, bize Libya nasip oldu. Bi kaç aracın arkasında Che Guevara görmüştüm ve şaşırmıştım. Çünkü benim gözümde burada olanlar islamcıların motivasyonuyla olan işlerdi. Ancak gün geçtikçe buradaki hadisenin de çok değerli olduğunu düşünmeye başladım. İş arkadaşlarından konuşurken sessiz bi mühendis arkadaş vardı, o güne kadar fazla konuşmayan, adamlara "sizce gelecek nasil olacak?" diye bi sordum. Adam orada bir konuştu arkadaş, gelecekten umutla bir bahsetti ki sanki güneş açtı. Biz tabi pek bilmiyoduk. Bu çocuğun babası mesela sadece Polonya'dan geldiği için hapis yatmış. Öyle atıp unutulan insanlar falan varmış. Bir diğerinin amcasının evine gelmişler ve 2 yaşında kızı koşarken babasıyla biirlikte vurulmuş. Bu da kuzeniyle en önlerde savaşmış.
Öyle bir baskı varmıs ki üzerlerinde İngilizce öğrenmeleri yasakmış, diktatörün adını söylemeleri yasakmış, gazete yokmuş. hatta bizim arkadaşlardan birisinin babası yurt dışındaymış olaylar sırasında. Çocuk telefon edip demiş ki: "baba herkes dışarıda, ben de çıkıyorum. Kaddafi' yi devirmek üzereyiz". Babası "sus, konuşma öyle" diye çocuğu azarlamış. Dile kolay, kırk yıl aynı baskıyla geçmiş.
Bi de hapishaneler basılıp mahkumlar bırakılmış. Şimdi diyeceksin, "Ne kadar kötü? Suçlular serbest". Hapishaneyi bastıklarında 13 yıldır suçunu bilmedan yatan adam varmış. Daha olay çıktığından bile haberi olmamış. Kapıyı kırınca " Ne oluyor demiş?" Cevaplamışlar : "Kaddafi'yi deviriyoruz"Adam demiş ki "silah verin, 13 yıldır suçumu bile okumadılar bana" Bu amca maalesef daha ailesini bile göremeden vefat etmiş.
Halkına insan uçaksavar mermisi sıkar mı? Başka ülkeen insan getirip tecavüz ettirir mi? Olmuş işte hepsi.
Duygulandım yani anlayacağınız. Şüphesiz ki baskıcı yöneticiler için alınacak sayısız dersler var ama eninde sonunda gençlik patlıyor...
Gözünüzü seveyim şu bizim ülkede kitap falan yasaklamayı bırakın. Buraları görünce bizde olanlar beni daha da üzmeye başladı. Resmen elimizde olan güzel şeyleri mahvediyoruz. İçim yanıyor desem yeridir. Adamlar bir gazeteleri olsun diye can veriyor, bizimkiler kitap yasaklamak için uğraşıyorlar hala. Kardeşim, sana sesleniyorum: bırak artık yasaklamayı, bahar geliverir maazallah, grip kaparsın.
Öyle bir baskı varmıs ki üzerlerinde İngilizce öğrenmeleri yasakmış, diktatörün adını söylemeleri yasakmış, gazete yokmuş. hatta bizim arkadaşlardan birisinin babası yurt dışındaymış olaylar sırasında. Çocuk telefon edip demiş ki: "baba herkes dışarıda, ben de çıkıyorum. Kaddafi' yi devirmek üzereyiz". Babası "sus, konuşma öyle" diye çocuğu azarlamış. Dile kolay, kırk yıl aynı baskıyla geçmiş.
Bi de hapishaneler basılıp mahkumlar bırakılmış. Şimdi diyeceksin, "Ne kadar kötü? Suçlular serbest". Hapishaneyi bastıklarında 13 yıldır suçunu bilmedan yatan adam varmış. Daha olay çıktığından bile haberi olmamış. Kapıyı kırınca " Ne oluyor demiş?" Cevaplamışlar : "Kaddafi'yi deviriyoruz"Adam demiş ki "silah verin, 13 yıldır suçumu bile okumadılar bana" Bu amca maalesef daha ailesini bile göremeden vefat etmiş.
Halkına insan uçaksavar mermisi sıkar mı? Başka ülkeen insan getirip tecavüz ettirir mi? Olmuş işte hepsi.
Duygulandım yani anlayacağınız. Şüphesiz ki baskıcı yöneticiler için alınacak sayısız dersler var ama eninde sonunda gençlik patlıyor...
Gözünüzü seveyim şu bizim ülkede kitap falan yasaklamayı bırakın. Buraları görünce bizde olanlar beni daha da üzmeye başladı. Resmen elimizde olan güzel şeyleri mahvediyoruz. İçim yanıyor desem yeridir. Adamlar bir gazeteleri olsun diye can veriyor, bizimkiler kitap yasaklamak için uğraşıyorlar hala. Kardeşim, sana sesleniyorum: bırak artık yasaklamayı, bahar geliverir maazallah, grip kaparsın.
No comments:
Post a Comment